ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, kısa süre sonra geride bırakacağı ABD Dışişleri Bakanı sıfatıyla sürdürdüğü veda gezileri kapsamında Fransa'yı ziyaret etti. Blinken Başkent Paris'te mevkidaşı Jean-Noël Barrot ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Suriye Kürtleri ve Türkiye arasında devam eden gerginlik ve olasılıklar konusunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Blinken: "olabilecek en kötü şey Türkiye ve Suriye Kürtleri arasında bir çatışma"
"Türkiye'nin elbette PKK ve terörizm konusunda çok meşru endişeleri var. Bu geçişi yönetmek, bu endişelerin çoğunun, bence zamanla, çözüme kavuşmasını sağlayacak şekilde yönetmek için çalışıyoruz." diyen Blinken "bu arada, bir çatışma[nın] Suriye'de gördüğümüz her olumlu şeyin çıkarına kesinlikle aykırı olaca[ğını]" söyledi.
"Bunun olmamasını sağlamak için çok çalıştık; bunu yapmaya devam edeceğiz ve görevi devralacak yönetimin de aynı şeyi yapacağına inanıyorum." dedi.
Barrot: Kürtlerin Suriye'nin geleceğine tam anlamıyla katkıda bulunma haklarının korunabileceğinden emin olmak istiyoruz
Fransa Dışişleri Bakanı Barrot da "Suriye'deki Kürtler[in], hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Fransa için İslami terörizme karşı mücadelede güvenilir ve kararlı müttefikler oldu[klarını]" söyledi.
Barrot, "Elbette, Türkiye'nin meşru güvenlik garantilerinin karşılanabileceğinden ancak aynı zamanda Kürtlerin güvenlik çıkarlarının ve ülkelerinin geleceğine tam anlamıyla katkıda bulunma haklarının korunabileceğinden de emin olmak istiyoruz." dedi.
Fransa ve ABD Dışişleri Bakanlarının Türkiye ve Kürtlerle ilgili demeçlerinin tam metni
ABD Dışileri Bakanlığı resmi internet sitesine yerleştirilen bant çözümünde Barrot ve Blinken'e sorulan soru ve her iki bakanın yanıtları şöyle:
Soru: Türkiye, Kürt savaşçıları askeri operasyonla tehdit ediyor. Fransa, onları korumak ve Suriye'de istikrara katkıda bulunmak için bu konuda ne yapabilir?
Ayrıca Sayın Musk birkaç gün sonra, iki haftadan daha kısa bir zaman içinde Amerikan yönetimine katılacak. Almanya ve Birleşik Krallık'la ilgili konuşmaları yerinde mi?
Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: Evet, kişi her zaman görüşlerini ifade edebilir, ancak bir yönetime katılmak üzereyken, yorumların belirli bir ağırlığı vardır. Söyledikleriniz, bu yorumların birçok ülkede devam etmekte olan seçim kampanyaları bağlamında bir iletişim sürecinin parçası ve bu üzücü. Bu, Almanya da dahil Avrupa'daki birçok aşırı sağ partiye bir tür destek anlamına da gelebilir. Ve eğer öyleyse, Amerikan Cumhuriyetçi Partisi'nin aşırı sağ konusunda uzun zamandır süre giden tutumları göz önüne alındığında, son derece dikkatli olmak gerekir.
Şimdi, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri, özellikle dört yıldır Suriye'deki IŞİD de dahil İslami terörizmle mücadelede el ele çalışıyorlar. Ve bu bağlamda, Tony Blinken'ın huzurunda, New Orleans'ta gerçekleşen terör saldırısı kurbanlarına Fransa'nın başsağlığı dileklerini iletmek istiyorum.
Suriye'deki Kürtler, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Fransa için İslami terörizme karşı mücadelede güvenilir ve kararlı müttefikler oldular. Suçlu ve barbar Esad rejiminin düşmesiyle birlikte, Suriye için artık bir umut -kırılgan ancak gerçek bir umut-, Suriye'nin siyasal, ekonomik ve ahlaki açıdan toparlanacağı ve bunun ancak tüm topluluklar bu konuda rollerini oynayabilirilerse gerçekleşeceğine ilişkin bir umut var. Ve doğal olarak Suriye Kürtlerinin oynayacakları bir rol de olacak. Bunu onlara borçluyuz. Onlar bizim yoldaşlarımızdı, IŞİD'e karşı bizimle birlikte savaştılar ve Suriye'nin geleceği için Kürtlerin ülkelerinin geleceğine tam anlamıyla katkıda bulunabilmeleri son derece önemli bir mesele.
Ve Tony Blinken'ın Türkiye ve Suriye'deki Kürtler ile geçiş hükümeti arasında kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk için gösterdiği çabalara ilişkin takdir duygularımı iletmek istiyorum. General Mazlum ile sadece birkaç gün önce görüşmeler yapıldı. Bu yöndeki çabalarımızı sürdüreceğiz, böylece Suriye'nin kuzeydoğusunda - size hatırlatmama izin verin- Suriye Kürtleri tarafından tutulan binlerce terörist tutuklu var. Ve tabii ki, Türkiye'nin meşru güvenlik garantilerinin karşılanabileceğinden emin olmak istiyoruz; ancak aynı zamanda Kürtlerin güvenlik çıkarlarının ve ülkelerinin geleceğine tam anlamıyla katkıda bulunma haklarının korunabileceğinden de emin olmak istiyoruz.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Ekleyecek çok az şeyim var, çünkü Jean-Noël'in az önce söylediklerine tamamen katılıyorum. Sadece şunu söylüyorum: Her iki ülkemiz için de, Suriye bu geçişi yönetirken, IŞİD (veya DAİŞ) tarafından oluşturulan terörist tehdidi - kalıcı terörist tehdidi - kontrol altında tutmamız elzemdir. Ve Jean-Noël'in dediği gibi, olaya karışan kişinin DAİŞ'le bağlantılı olduğu söylenen Louisiana'daki korkunç olayda bu tehdidin muhtemel bir tezahürünü gördük. Ne yazık ki, bu ideolojinin kalıcı gücünü gösteriyor. Ancak Suriye'deki Kürt dostlarımızın gözetimi altında tutulan10 bini aşkın yabancı terörist savaşçının dışarı çıkıp Suriye'de ve Irak'ta, yenilmesi öncesinde DAİŞ'i oluşturan çok güçlü hareketi yeniden kurması daha da akut bir tehlike olurdu.
Ve bu Amerika için olduğu kadar Fransa için de, ve inanıyorum ki, görevi devralacak ABD yönetimi için de kalıcı bir çıkar. DAİŞ kendi halifeliğini, gerçek fiziksel halifeliğini, bir bölgesel halifeliği kurmaya çabaları sırasında Irak ve Suriye arasında büyük bir toprak parçasını denetimi altında tutuyordu. Ve bu halifelik - bu bölgesel halifelik- yıkıldı, yenildi. Ve bu, Başkan Trump'ın ilk döneminde Rakka geri alınarak, onun gözetimi altında tamamlandı. Bu yüzden, mevcut yönetim gibi, görevi devralacak yönetimin de DAİŞ'in çirkin yüzünü yeniden göstermesine, yeniden canlanmasına izin vermemekle çok yakından ilgilenmeyi sürdüreceğine inanıyorum. Ve Jean-Noël'in dediği gibi, Suriye Demokratik Güçleri'nin, oradaki yabancı terörist savaşçıların hapiste tutulmalarını güvence altına almalarını ve o savaşçıları ve ailelerini menşe ülkelerine geri gönderme çalışmaları devam ederken, herkesin çıkarı adına yapmakta oldukları işi yapmalarını sağlamak bunun çok kritik bir bölümünü oluşturuyor.
Dolayısıyla müttefikimiz, ortağımız Türkiye ile de çok yakın bir şekilde çalışıyoruz. Türkiye'nin elbette PKK ve terörizm konusunda çok meşru endişeleri var. Bu geçişi yönetmek, bu endişelerin çoğunun, bence zamanla, çözüme kavuşmasını sağlayacak şekilde yönetmek için çalışıyoruz.
Suriye Demokratik Güçleri'nin Suriye ulusal güçlerine entegrasyonu, bu gücün yabancı üyelerinin kendi ülkelerine gitmesi de dahil, petrol, sınırlar vb. etrafındaki sorunların çözümü de [buna] dahil, ancak bu biraz zaman alacak bir süreç.
Ve bu arada, bir çatışma, Suriye'de gördüğümüz her olumlu şeyin çıkarına kesinlikle aykırı olacaktır. Bunun olmamasını sağlamak için çok çalıştık; bunu yapmaya devam edeceğiz ve görevi devralacak yönetimin de aynı şeyi yapacağına inanıyorum.
(AEK)