Türkiye ile Danimarka arasında bir süredir başlayan Roj TV gerginliği ise bu hafta Brüksel'e sıçradı.
Hükümet, 301'de içtihat bekliyor
23 Kasım'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın katılımı ile toplanan Reform İzleme Grubu, yazar Orhan Pamuk ve gazeteci Hrant Dink ile ilgili davaların sonuçlarını bekleme kararı aldı.
Grup, yazar Orhan Pamuk ve "Agos" gazetesi yazarı Hrant Dink aleyhine yeni Ceza Yasası'nın 301. maddesinden açılan davalarla ilgili gelişmeler değerlendirildi; TCK'nın ilgili maddelerinin izlenmesi ve bir içtihat oluşmasını beklemeyi kararlaştırdı.
Reform İzleme grubu, hakim ve savcıların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hakkında bilgilendirilmesi konusunda da mutabık kaldı. Adalet Bakanlığı'nın dış kamuoyunu, TCK, İnfaz Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Usulü kanunu hakkında bilgilendirmesine karar verildi.
Rehn'den ifade özgürlüğü uyarısı
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Helsingin Sanomat gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'nin ifade özgürlüğü ihlallerine son vermesini istedi.
Yazar Orhan Pamuk, gazeteci Hrant Dink ve Burak Bekdil'e karşı açılan davalara dikkat çeken Rehn, Türkiye'de ifade özgürlüğü ihlallerinin istisnadan çıkıp bir kural haline gelme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti; bir iki yıl içinde ihlallerin önüne geçilemezse üyelik müzakerelerinin askıya alınabileceği uyarısında bulundu.
Düşünce Özgürlüğü Buluşması
Düşünce Özgürlüğü İçin 4. İstanbul Buluşması'na katılan aydınlar ise türbandan ifade özgürlüğüne kadar birçok sorunu ele aldılar.
Düşünce Özgürlüğü Derneği'nin Bilgi Üniversitesi'nde düzenlediği "11 Eylül Sonrasında Düşünce Özgürlüğünün Geleceği" konulu toplantının açılışında basın mensuplarının düşünce özgürlüğüne ilişkin sorularını yanıtlayan yazar Mehmed Uzun, düşünce özgürlüğünün Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.
"Yazarların yargılanması ayıp, çirkin şeyler. Türkiye'ye yakışan şeyler değil. Bunları protesto ediyorum" diyen Uzun, kendisinin 5 defa yargılandığını hatırlattı.
Yazar Orhan Pamuk da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Türkiye'de sadece benim durumumda olanlar için değil, pek çok kişinin düşünce ve ifade özgürlüğünden dolayı başının dertte olması acı. Türkiye için çok kötü" dedi.
Pamuk, yazarların cezalandırıldığı, hapse atıldığı ülkelerin dünyanın en kötü, en yoksul ülkeleri ve dünya milletleri tarafından en dışlanmış ülkeler olduğunu kaydetti.
"AİHM'in başörtüsü kararı başarısız"
Toplantıda mesajı yayınlanan ABD'li siyaset bilimci Noam Chomsky, Türkiye'deki insanların insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda bir mücadele ruhuna sahip olduklarını belirterek, Avrupa'nın ifade özgürlüğü konusunda Türkiye'den öğreneceği çok şey bulunduğunu söyledi.
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü Jonathan Sugden de 11 Eylül'den sonra Avrupa'da artık Müslüman olmanın daha zor bir durum haline geldiğini belirtti.
11 Eylül'ün gölgesinin Avrupa'daki başörtüsü konusundaki kısıtlamaların üzerine düştüğünü ifade eden Sugden, AİHM'in Leyla Şahin kararının da bu etkiyle alındığını savundu.
Gül: Terörün sesine izin verilmemeli
Türkiye ile Danimarka arasında bir süredir başlayan Roj TV gerginliği ise bu hafta Brüksel'e sıçradı.
Hafta başında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Roj TV, terörün sesi oluyorsa müsade etmemek gerekir" derken, AB Karma Parlamenterler Komisyonu'nda yaptığı konuşmada Güneydoğu'ya değinen Devlet Bakanı ve başmüzakereci Ali Babacan, "Orada on binlerce insanımız terör örgütü tarafından öldürüldü. Ama görüyoruz ki, terörle bağlantısı olan bir televizyon AB koridorlarında geziyor" dedi.
Kıbrıs'taki ara bölgede Türk bayrağını çalan Rum parlamenter Marios Matsakis ise, Babacan'ın sözlerine tepki gösterdi. Türkiye'de ifade özgürlüğü olmadığını öne süren Matsakis'i, Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk susturdu.
ABD'nin konuyla ilgili Danimarka'yı uyardığı yolundaki haber, ABD'li yetkililerce "elimizdeki böyle bir bilgi yok" sözleriyle yalanlandı. Danimarka ise, Roj TV hakkında soruşturma açan polise müdahale edemeyeceğini açıklamıştı. Son olarak Danimarka polisi, sürüttüğü soruşturmada Roj TV'yi akladı. (EÖ/KÖ)