"AB, Türkiye ilişkilerinde medya özgürlük reformları ve insan haklarına öncelik vermeli"

Basın meslek ve ifade özgürlüğü örgütleri Avrupa Birliği Konseyi dönem başkanlığını devralacak olan İspanya’ya, Türkiye ile ilişkilerin merkezine medya özgürlüğü ve insan hakları önceliklerini koyma çağrısı yaptı.

İstanbul

"AB, Türkiye ilişkilerinde medya özgürlük reformları ve insan haklarına öncelik vermeli"

Haberin Kürtçesi için tıklayın

Ulusal ve uluslararası 20 basın meslek ve ifade özgürlüğü kuruluşu Avrupa Birliği’ne Türkiye çağrısı yaptı.

Avrupa Birliği Konseyi’nin İspanya Dönem Başkanlığını, yeniden seçilen Türkiye Hükümeti ile ilişkilerde medya özgürlüğü ve insan haklarını ön planda ve merkezde tutmaya çağırdı.

Bir mektup kaleme alan kuruluşlar son 20 yılda Türkiye’nin otoriterleştiğini belirtti. AKP’nin medya ortamının yüzde 90’ı üzerinde kontrol sağladığını aktardı. Hükümetin RTÜK’ü eleştirel haberlere karşı bir silah olarak kullandığını ifade etti.

"31 Kürt gazeteci tutuklandı"

14 Mayıs seçimlerine girerken Türkiye’de en az 47 gazetecinin hapiste olduğunu belirten kuruluşlar sadece Haziran 2022’den bu yana 31 Kürt gazetecinin tutuklandığını hatırlattı.

Gazetecilerin fiziksel saldırılara, siyasetçilerin ve destekçilerinin troll saldırılarına ve hükümet yanlısı medyanın karalama kampanyalarına maruz kaldığını savundu.

Polisin gösterilerde gazetecileri rutin olarak tutuklamakta ve haber yapmalarını engellemeye çağıştığına değinen 20 örgüt Temmuz 2022’den bu yana 173 ihlal tespit ettiklerini aktardı. AB üyesi ve aday ülkelerdeki toplamın ihllalerin neredeyse beşte birinin Türkiye’de yaşandığı bilgisini verdi.

Dezenformasyon yasasına değinen kuruluşlar “Son dönemde hükümet çevrimiçi içeriği engelleme ve sansürleme çabalarını artırdı” dedi.

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tutuklandığını da hatıraltan kuruluşlar mektupta şu ifadelere yer verdi:

Seçim sonuçları Türkiye’de medya özgürlüğü ve daha geniş anlamda temel haklar ve hürriyetler açısından iyiye işaret değildir.

Bu koşullar bir araya geldiğinde, bağımsız haberciliği susturmak için tasarlanmış düşmanca bir ekonomik ve adli ortam yaratmakta, halkın çeşitli haber ve bilgilere erişimini engellemekte ve Türkiye’nin demokrasisine ciddi zarar vermektedir.

Avrupa Birliği seçim sonuçlarını değerlendirirken, Avrupalı hükümetleri ve politika yapıcıları, medya özgürlüklerinin ve temel hakların geliştirilmesinin Türkiye ile gelecekteki ilişkilerin merkezinde yer almasını sağlamaya çağırıyoruz. Bunun yapılmaması hem Türkiye halkına hem de Avrupa Birliği’nin değerlerine ihanet olacaktır.

Çağrıda imzası bulunan kuruluşlar: