AFP Ajansı, AB Dış İlişkiler Başkanı Javier Solana'nın danışmanı Pieter Feith'in, "Oradaki durum, soykırım değil" dediğini bildirdi.
Aynı yetkili, "Orada yaygın şekilde, sessiz ve yavaşça işlenen cinayetler ve oldukça büyük çaplı bir köy yakma uygulaması var. Buna karşılık, kendi nüfusunu saldırılardan korumakla görevli Sudan hükümetinin, bu görevi yerine getirme istekliliğine yönelik ciddi kuşkularımız var" diye ekledi.
3 Ağustos'ta Darfur'a varan Danışman Feith ve delegasyonu, beş günlük bir değerlendirme ziyareti yaparak AB'nin bölgeye nasıl yardım yapabileceği ve ülkenin batısında silahların nasıl susturulabileceğini araştırıyor.
Uluslar arası Suçlar Mahkemesi, soykırımı "ulusal, dini, etnik veya ırka dayalı bir grubun sistemli ve planlı bir şekilde yok edilmesi" olarak tanımlıyor. Ancak bu tanımı kullanmak çoğunlukla bir siyasi tercihi oluşturuyor.
Sonuçlar ABD'ninkiyle çelişiyor
AB delegasyonunun incelemeden çıkardığı sonuçlar ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi'nin geçtiğimiz ay, Arap milislerin Afrikalı çiftliklerine karşı başlattıkları yakma ve yağmalama kampanyasının soykırım oluşturduğuna dair sonuçlarıyla açık şekilde çelişiyor.
Birleşmiş Milletler (BM), Darfur'daki güvenlik ve insan haklarının geliştirilmesi için üç hafta süre vermişti. BM, aksi taktirde yaptırıma gideceği konusunda da uyarıda bulunmuştu.
Uluslar arası örgütlere göre, çatışmaların başladığı 2003 başından bu yana Darfur'da 50 bin kişi öldü, yaklaşık bir milyon kişi de evini terk ederek göç etmek zorunda kaldı. (EÖ/BB)
* www.EUobserver sitesinde Honor Mahony'nin kaleme aldığı haberi Erol Önderoğlu Türkçeleştirdi.