Avrupa Topluluğu Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Semra Aytuğ, "siyasi kriterlerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçmesinin değil, yaşama geçirilmesinin önemli olduğunu" söylüyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tanyeri ise, "AB'nin, tüm kriterleri ağırlaştırılmış bir şekilde Türkiye'nin önüne koyacağını" belirtti.
"Aralık ayındaki zirvede tam üye olacakmışız gibi bir havanın estirildiğine" işaret eden Aytuğ, şöyle konuştu:
"Maastricht Kriterleri önemli"
* Siyasi kriterler tamam ama daha almamız gereken çok yol var. AB için uygulama çok önemli.
Alınan kararların yanı sıra şu anda ne yaparsak yapalım Türkiye'nin önünde Maastricht Kriterleri de bulunuyor.
* 2001 kriz öncesi bu kriterlerden ancak biri, kamu borçlarımız, kriterlerle örtüşüyordu. Ancak krizden sonra o da AB standartlarından uzaklaştı.
* AB'nin esas önem verdiği siyasi kriterler. AB ülkeleri, aday olan ülkelerin ekonomilerinin bir şekilde düzeleceğini düşünüyor. Müzakereleri başlatmak için siyasi kriterleri gerçekleştirmiş olmamız bir avantajımız olacak.
* Tam üyelik sürecinde gerçekleştirilecek reformlar; siyasi -ekonomik kriterlere uyum ve 100 bin sayfayı aşan AB müktesebatına (29 ana başlıkta) uyum olarak özetleniyor.
"35 ayrı konuda Türkiye'nin tarama sürecinde inceleneceğini ve AB kriterleriyle uyuşup uyuşmadığının araştırılacağını belirten Tanyeri ise sözlerine" şöyle devam etti:
"Şimdi ilerleme raporu hazırlanacak"
* Siyasi kriterler yasalaştı diye bir AB zafer yolu açılmış gibi gösteriliyor.
* Türkiye'nin kazandığı tek şey ilerleme."
* Aralık ayında yapılacak olan zirvede Türkiye ile birlikte aday olan 13 ülke hakkında ilerleme raporları hazırlanacak.
* AB tarafından uygun görülen ülkelerin müzakere süreçleri başlayacak. Müzakerelerin ne kadar süreceği belli değil, ancak Tarama Süreci'nde tüm ülkelerin uygulama olarak katettiği yol önem taşıyor
* Bu kriterler yanında, Kıbrıs sorununun çözüme ulaştırılması da, zaman zaman AB tarafından dile getirilen bir diğer kriter olarak görülüyor.
Sıra Maastricht Kriterleri'nde
Maastricht Antlaşması 'nda üye devletlerin Ekonomik ve Parasal Birliğe katılımı için öngörülmüş bulunan zorunlu koşullar Merkez Bankalarının aşamalı olarak bağımsız hale getirilmesi için yasal değişikliklerin yapılması ve "makro-ekonomik yaklaşım kriterleri"ne uyum olarak iki genel başlık altında toplanıyor:
* Her üyenin yıllık ortalama enflasyon oranı, en düşük üç üye devletin yıllık enflasyon oranı ortalamasını en fazla 1.5 puan geçebilecek.
* Üye devletlerin planlanan ya da fiili kamu açıklarının gayri safi yurtiçi hasılalarına oranının yüzde 3'ü aşmaması gerekli.
* Üye devletlerin planlanan ya da fiili kamu borç stoklarının, gayri safi yurtiçi hasılalarına oranının yüzde 60'ı geçmemesi zorunlu.
* Her üye devlet, fiyat istikrarı bakımından en iyi sonucu sağlayan üç üye devletin ortalama nominal uzun vadeli faiz oranını en fazla 2 puan aşabilecek.
* Üye devletlerin ulusal paraları, Avrupa Döviz Kuru Mekanizması'nın izin verdiği "normal" dalgalanma marjı içinde kalmalı.(NK)