Anadolu Ajansı (AA), Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan ve hakkında gözaltı kararı bulunan gazetenin yönetici ve yazarlarıyla ilgili suçlamaların detaylarının ortaya çıktığını iddia etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında ''FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında yöneltildiği iddia edilen suçlamalar şöyle sıralandı:
Genel suçlamalar
* Manipülasyon ile gerçeği perdeleyip, FETÖ’nün amacına uygun hareket ederek, iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberleri yayımlamak.
* 17-25 Aralık olaylarının ardından Ergenekon savcılarının Cumhuriyet gazetesinde yer alması ve şüphelilerden Can Dündar ile görüşmeleri.
* Yayın çizgisi farklı olan gazetenin bu tarihten sonra FETÖ kaynaklı haberleri manşetine taşıyarak, terör örgütlerinin PR'ı anlamına gelecek yayınlar yapmak.
* Bu değişim sürecinin, İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay sonrasına denk gelmesi, Balbay'ın gazetedeki yayınlarına son verilmesi, bu konuyla ilgili Balbay'ın açıklamaları ile şüpheli Akın Atalay'ın cevapları dikkate alındığında, gazetenin bir proje dahilinde değişime zorlanması.
* FETÖ'nün sosyal medyada manipülatif bir şekilde kullandığı ''Fuat Avni'' hesabında yaptığı paylaşımlarını haberleştirmek.
15 Temmuz
* 25 Temmuz'da ''Yurtta Savaş, Dünyada Savaş'' manşetiyle TSK ve emniyet güçlerinin terörle mücadele kapsamında yaptığı harekat ve operasyonları "savaş" olarak yansıtmak.
* 17 Temmuz'da ''Sokaktaki Tehlike'' manşetiyle darbe girişimine karşı gelen millet üzerinden toplumu kamplaştırmaya çalışmak.
* 19 Temmuz'da ''Cadı Avı Başladı'' manşetiyle devletin darbecilere yönelik mücadelesini sulandırmak, aynı haberde ''Meydanlarda demokrasiden söz eden yok'' ara başlığıyla demokrasi nöbeti başlatan ve darbe girişimine alanlarda tepkisini gösteren vatandaşları hedef göstermek.
* Darbe karşıtı gösterileri "nefret'', FETÖ'den açığa alınıp ihraç edilenleri ''tasfiye'' olarak nitelendirilmek.
* 8 Ağustos'ta ''Eksik Demokrasi'' manşetiyle ayrışmayı körüklemeye yol açabilecek şekilde Yenikapı mitinginin hedef alınmak.
* 16 Temmuz'da ''Türkiye Kaosta'' başlığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CNN Türk'e konuşmasını, "Doğan'la mecburi barış" olarak göstermek.
* Halkın askerlere karşı direnişini "kaos" olarak nitelendirmek.
* Darbe girişiminden üç gün önce "Tasfiye beklentisi-YAŞ'ta gündem paralel olacak" haberi.
Aydın Engin hakkında
* Darbe girişiminden iki gün önce "Cihanda sulh, peki yurtta ne?" başlığıyla kaleme aldığı yazı.
* 9 Ağustos'taki "Hrant'ı da cemaat öldürmüş öyle mi?" başlıklı yazısında FETÖ'den ''cemaat'' diye bahsetmek ve Dink cinayetine ilişkin gerçekleri sulandırmaya çalışmak.
Can Dündar hakkında
* 3 Aralık 2013'te "Siyasette nasıl geldiysen öyle gidersin" başlıklı yazısında kullandığı ifadelerde, 17 ve 25 Aralık süreçlerinden daha önceden haberi olduğu şüphesini uyandırması.
* 24 Aralık 2013'teki "Piyonlar devrildi, sıra şahlarda" başlıklı yazısının FETÖ/PDY örgütünün nihai amacına hizmet etmek.
Kadri Gürsel hakkında
* Darbe girişiminden üç gün önce 12 Temmuz 2016'da, "Erdoğan babamız olmak istiyor" başlıklı yazısında, ''Madem Erdoğan zorla babamız olmak istiyor, o halde Türkiye'nin bütün ihtiyacı, Tunus'taki diktatörün devrilmesine yol açan kıvılcıma çakan Muhammed Buazizi gibi asi bir evlattır. Yanlış anlaşılmasın, Buazizi gibi kendisini yaksın demiyorum, bir sigara yaksın ve yeter ki söndürmesin" ifadeleriyle örtülü ya da subliminal mesaj yöntemiyle darbeyi işaret etmek.
Akın Atalay hakkında
* Son bir yıl içerisinde sosyal medya ağlarında yaptığı paylaşımlar.
* Kitleleri kamplaştırmaya çalışmak, FETÖ'ye destek vermek ve hükümetin görevini engellemenin suç olmadığını iddia ederek illegal girişimleri meşrulaştırmak.
Hikmet Çetinkaya hakkında
* (1-9 Mart 2004'te kaleme aldığı "Gülen'in serüveni" başlıklı yazı dizisinde, FETÖ'ye ağır eleştiriler getirdiği, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in de söz konusu yazıya tekzip yayımladığı belirtilerek) 31 Ekim 2015'te Zaman gazetesine verdiği röportajda, "40 yıldır izliyorum Gülen hareketi terör örgütü değildir" şeklinde ifade kullanmak.
MİT TIR’ları
* MİT'e ait TIR’ların durdurulması olayına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafların manşetten yayımlamak.
* Oray Eğin'in 22 Kasım 2015'teki yazısında, MİT tırları haberini gazeteye FETÖ'nün servis ettiğini yazarak, şüpheli Akın Atalay hakkında bazı önemli iddialara yer verdiği ifade etmesi.
* MİT tırlarına ilişkin yaptıkları yayımlarla ilgili yargılanan o dönem gazetenin genel yayın yönetmeni olan Can Dündar'ın 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılması.
Zaman Gazetesi
* Ankara'da 18 Şubat 2016'da yapılan bombalı saldırıya ilişkin her iki gazetenin de "Devletin kalbine bomba'' manşetini kullanması.
* 16 Şubat 2016'da iki gazetenin de ''Azez düğümü'' manşetiyle çıkması. (EKN)