Kadınların töre ve namus cinayetleriyle öldürülmelerinden, "toplumsal ve yasal değişimi gerçekleştiremeyen" herkesin sorumlu olduğunu vurgulayan kadın kuruluşları, açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler:
* Bugün 8 Mart, "Kadının İnsan Hakları"nı dünyaya hatırlatarak kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi, kadının statüsünün yükseltilmesi amacıyla sorunların bir kez daha gözden geçirildiği ve 1857'de kadınların eşitlik mücadelesinde hakları uğruna can verdiği bir gündür.
* Kadınlar 8 Mart'ta, eşitsizliğe, ayrımcılığa, sömürüye karşı durmak; emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkmak; tepkisizliği, boyun eğmişliği aşmak; insan haklarından eşit olarak yararlanmak için bugün gelinen noktayı sorguluyorlar.
* Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan kadın erkek eşitliğinin, aileden başlayarak toplumsal yaşamın her alanında, eğitimde, çalışma yaşamında, siyasette çağdaş standartlarda yasal temele dayandırılmasını ve uygulamaya geçirilmesini; ailede, iş yerinde, sokakta kadına yönelik ekonomik, fiziksel, sözel, cinsel şiddete son verilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını; kadınların şiddete karşı korunduğu yasal haklarını kullanmalarında karşılaştıkları engellerin kaldırılmasını istiyorlar. (BB)