Sönmezışık, son dönemde 61 değişik sektör için 10 milyar dönüm ormanlık alanın 49 yıllığına özelleştirmeye tahsis edildiğini açıkladı. Bu alan Türkiye yüzölçümünün yüzde 10.84'ünü oluşturuyor.
İstatistiklere göre 1937'den günümüze kadar çıkan 70 bine yakın yangında, yaklaşık 1 milyar 600 bin hektar yani 16 milyon dönüm orman alanı yok oldu.
Orman yangınları, özelleştirme ve rant
20-22 Eylül tarihlerinde yapılacak Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu için Balıkesir'e bağlı Edremit ilçesinde bulunan Orman Mühendisleri Odası (OMO) Genel Başkanı Salih Sönmezışık son yıllarda "orman" ve "orman koruma" kavramlarının yağma ve talan politikasıyla yok edildiğinin altını çizdi.
Salih Sönmezışık, açıklamasında özetle şu görüşlere dikkat çekti:
* Ülkemiz bitki örtüsü, arazi yapısı, topografik yapı, iklim grubu, insanların eğitimsizliği ve yanlış arazi kullanımı nedeni ile, orman yangınları açısından şanssız bir ülke.
Ne kadar ormanımız var?
* İstanbul'dan Kahramanmaraş'a kadar 1700 kilometre uzunluğunda, 160 kilometre eninde bir bantta yaklaşık 12 milyon hektar ormanımız var ve bunların hepsi yangın riski altında.
1937'den bu yana 70 bin orman yangını
* Orman Genel Müdürlüğü'nün istatistik bilgilerine göre, 1937'den günümüze kadar 70 bine yakın yangın çıkmış. Yaklaşık 1 milyar 600 bin hektar yani 16 milyon dönüm orman alanı yanmıştır.
* Bu, her yıl ortalama 1028 orman yangını çıktığını gösteriyor.
* Her yangında da 23 bin 924 hektar, yani 239 bin 240 dönüm orman yandı.
Düştü ve yükseldi
* Ancak son dönemde alınan önlemlerle yanan alan sayısında düşüş olduğu gözükse de bu sene tekrar yükseldi .
* Bu sene geçen senenin 11 misli orman yandı. Bunun nedeni Orman Bakanlığı'nın orman yangınları konusundaki eksik politikalarıdır.
Önemli olan söndürmek değil
* Orman yangınları konusunda Orman Bakanlığı'nın politikaları, söndürmeye yönelik önlemlerle doludur.
* Ancak önemli olan orman yangınlarını önlemektir, söndürmek değil. Orman Bakanlığı orman yangınlarını önleme yerine söndürme konusunda yoğunlaşmıştır. Ama yangınları önleme, söndürmekten daha kolay yöntemlerle doludur. Ama her nedense yıllardan beri Orman Bakanlığı bu konuda organize olamadı. Olamaz da: Çünkü ormanlar ve ormancılık üzerinde yoğun bir idari ve siyasi baskı var.
Yangınlarda özelleştirme faktörü
* Son dönemde 61 değişik sektör için 1 milyar hektar alan, yani 10 milyar dönüm ormanlık alan 49 yıllığına özelleştirmeye tahsis edildi. Bu alan Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzde 10.84'ünü oluşturuyor. Ne için? Üniversite için, fabrika için, çöp dökmek için, altın madeni için, mezarlık için aklınıza daha ne gelirse.
Köylüler ve Kunduz yangını'nın anlattığı
* Tarihinde bu kadar yağma edilen bir varlık, elbette yakıldığında da, yanmaması gerektiği söylendiğinde de pek umursanmıyor. Önceden köylü hemen söndürmeye çalışıyordu yangını, şimdi pek umursamıyor, çünkü kendi gözüyle yağma edildiğini, talan edildiğini görüyor.
* Mesela, Ankara'da bir olaya tanık olduk. Kunduz'da bir ormanı yanmaktan köylü kurtardı, daha sonra bakanlık MMG diye bir holdinge, bu ormanı 49 yıllığına verdi. Sonra ağaçları kesti. Köylü 'Keşke söndürmeseydik yansaydı' diyor.
Esas tehlike, yanan ormanların da tahsis edilmesi
* Patronlar yıllardır 'ormanlar özelleştirilsin' diyerek hükümetlere baskı uyguladı. Orman yangınları ile Türkiye'nin ormanları bitmez, ama nitelik olarak azalabilir. Çünkü biz onları yeniden ağaçlandırmaya alıyoruz.
* Asıl tehlike şurada: Anayasa ve yasaya göre, yanan ormanlar hiçbir şekilde başka bir yere tahsis edilemiyor . Geçen sene yapılan değişiklikle bu alanlara özel ağaçlandırma tahsis edilmeye başlandı.
* Bizim korkumuz bu özel ağaçlandırma adı altında yanan ormanların başka alanlara kaydırılması. Özel ağaçlandırma için bazı insanlara bu alanlar devredilmeye başlandı.
* İkinci bir tehlike ise, kamuoyunda biliyorsunuz özelleştirmeci çevreler, devletin ormanları koruyamadığını söylüyor. Biz bu tür örneklerin çoğalıp kamuoyu yaratmasından korkuyoruz.
İshak Alaton'un demeci
* Ormanların özelleştirilmesi gündeminin önümüze getirilmesi büyük bir tehlike. Bundan 10-15 sene önce ormanların özelleştirilmesi de gündeme geldi. İşadamları, her orman yangınında bunu gündeme getiriyor. İshak Alaton geçenlerde demeç verdi 'Ormancılar ormanları koruyamıyor, özelleştirilmesi gerekiyor' diye. Halk da bu konuda ikna olabilir. (YÖ/NA/NU)