* Fotoğraf ve Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
YPS'li Zehra Oruç, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2015 yılında ilân edilen sokağa çıkma yasaklarından sonra Mart 2016'da yaşamını yitirdi.
Oruç'un ölüm haberi beş ay sonra aileye verildi; fakat cenazesi hâlâ ailesine verilmiş değil.
Aile, Oruç'un ölüm haberinin ardından cenazesinin teşhisi için kan örneği verdi.
Anne Bezo Oruç, Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) bir sonuç alamaması üzerine tekrar girişimlerde bulundu; ancak sonuç alamadı.
Kan örnekleri
ATK İstanbul Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 18 Ağustos 2017'de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda kan örneğinin "Bugüne kadar gönderilmemiş olduğu hususu..." diyerek kan örneklerinin daha önce gönderilmediği ileri sürüldü.
Bunun üzerine Bezo Oruç, 2017, 2018 ve 2021 tarihlerinde tekrar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu.
Savcılık ise Oruç'tan kan örneği alındığını belirterek tekrar kan örneği alınmasına gerek olmadığını, kan örneklerinin sonuçlarının henüz gelmediğini belirtti ve aileyi gönderdi.
"Çocuklarımızı versinler"
Mezopotamya Ajansı'na konuşan Zehra Oruç'un annesi Bezo Oruç, kızının cenazesinin verilmemesi ve Adli Tıp Kurumu (ATK) sürecini şöyle anlattı:
"Emniyete gittim, polisler 8 saat boyunca beni sorguya çekti. 2017'de savcıya gittim, savcı 'Emniyete gidin' dedi. Emniyete gittim, emniyet 'Kan örneğiniz var. Ama başvuru dilekçeniz kayıp. Gidin savcıya başvuru yapın,' dedi.
"İki gün sonra emniyete yeniden gittim. Bana, 'Siz Lice için başvuru yapmışsınız. Gidin, savcılığa Sur için başvuru yapın' dediler. Gittik, bu defa savcıyı bulamadık. Sur için hazırladığımız dilekçeyi savcı katibine verdik. 15 gün boyunca emniyet topu savcıya, savcı da emniyete attı. Daha sonra avukatımız ATK'yi aradı.
Kimsesizler mezarlığından çıkarsınlar
"ATK, kan örneğinin gelmediğini söyledi. Yani emniyet göndermemiş. 2018 ve 2021'de de hem savcılığa hem de emniyette başvuru yaptık ancak bir sonuç elde edemedik.
"Çocuklarımızı bize versinler. Kimsesizler mezarlığından çıkarıp, cenazeleri ailelerine versinler. Ben kızımın cenazesini istiyorum. Eğer adalet varsa, adaleti yerine getirsinler. Biz 6 yıldır uyuyamıyoruz. Bizim ve diğer ailelerinin çocuklarının cenazesini versinler, 'adalet' diyorlar ya adaleti yerine getirsinler."
TİHV'in sokağa çıkma yasakları açıklaması* 2015 senesinde, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözümüne ilişkin bütünlüklü bir programın uygulanamamasının da yanı sıra, Ortadoğu'daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran Genel Seçimlerinin hemen sonrasında, Türkiye'de çatışmalı ortam yeniden başladı. |
(TY)