Basın Yasası'nda, 12 Eylül döneminde eklenen yayınlara el konulması, basın aletlerinin müsaderesi ve "düşünce suçu"ndan mahkum olanların yazı işleri müdürü olamayacağına dair hüküm kaldırılıyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) de katkı sunduğu taslak, düşünce ve basın özgürlüğünü koruyan daha ileri metinler içeriyor. Yeni Basın Yasası, Türkiye'nin altına imza attığı uluslar arası sözleşmelerin gereklerini daha iyi yansıtıyor.
Yenilikler
"Bizim Gazete"de yer alan habere göre, yenilikler şöyle :
* "Basın serbesttir" ifadesi yerine "Basın Özgürdür" ifadesi kullanılıyor.
* Basın özgürlüğü, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın haber edinme ve yayma hakkını içerir.
* Basın özgürlüğünün kullanılması ancak, "insan onuruna saygının, ulusal güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın, devlet sırlarının veya yargılama görevinin gerektirdiği ölçüde" sınırlanabilir.
* Yasaya göre "Basılmış eser", "Yayımlanmak üzere her türlü basın araçlarıyla basılan veya diğer araçlarla çoğaltılan yazı, resim ve benzeri eserler"; "Yayım" ise "bunların herhangi bir şekilde kamuya sunulması" olarak tanımlanıyor.
21'den 18'e
* Sorumlu yazı işleri müdürü olabilme yaşı 21'den 18'e indiriliyor, bu göreve getirilmeleri için aranan "Türkiye'de ikametgah sahibi olmak ve sürekli oturmak" koşulu kaldırılıyor.
* Sorumlu yazı işleri müdürü TBMM üyesi ise veya sorumlu müdürün Türkiye'de ikametgahı bulunmuyorsa bu sorumluluğu üslenmek amacıyla Türkiye'de ikametgahı bulunan bir yazı işleri müdür yardımcısı atanacak.
* Gazete ve süreli yayınlarınçıkarılması için sadece mahallin en büyük mülki amirliğine bir beyanname verilmesi yeterli olacak. Beyannamedeki eksiklerin veya yanlışlıkların giderilmesi için mülki amirlik bir hafta süre verecek.
* Aksi taktirde, mülki amirlik yayının durdurulması için Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurabilecek. Mahkeme en geç bir hafta içinde karar verecek. Bu karara da itiraz hakkı bulunuyor.
5 yıldan fazla ara verilmesi
* Süreli yayın, beyannamenin verildiği tarihten itibaren artık 1 yıl değil, 5 yıl yayımlanmazsa, ayrıca yayıma 5 yıldan fazla ara verilirse, beyanname geçersiz sayılacak.
* Basımcı, bastığıher türlü yayının iki adedini dağıtım veya yayımı izleyen çalışma gününde, mahallin cumhuriyet başsavcılığına teslim edecek. Basılmış eserler yoluyla işlenen suç yayım anında oluşacak.
*Süreli yayınlar ve süreli olmayan yayınlar yoluyla işlenen suçlarda, eser sahibi sorumlu olacak.
* Eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında yurt dışında bulunması ve Türk mahkemelerinde yargılanamaması durumlarında süreli yayınlar yoluyla işlenen suçlardan sorumlu yazı işleri müdürü veya varsa yardımcısı, süreli olmayan yayınlar yoluyla işlenen suçlardan yayımcı, bunun belli olmaması veya yayım sırasında yurt dışında bulunması ve Türk mahkemelerinde yargılanamaması durumunda basımcı sorumlu olacak.
* Sorumlu yazı işleri müdürünün veya varsa yardımcısının rızası olmaksızın yayınlanan eser nedeniyle sorumluluk, eser sahibiyle birlikte yayımlatana ait olacak.Bu hükümler, süreli ve süreli olmayan yayınlarla ilgili hükümlere uyulmaksızın yapılan yayınlara da uygulanacak.
Haber kaynakları açıklanamaz
* Eser sahibinin "Haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamayacağı" hükmü yeni taslakta da korunuyor.
* Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlar nedeniyle, eser sahibiyle birlikte sürelin yayının sahibi ve süreli olmayan yayınların yayımcısı zincirleme sorumlu olacak.
* Taslakta, "Yanıt ve Düzeltme Hakkının kullanılması" aşamaları şöyle sıralanıyor : "Süreli yayınlarda kişisel şeref ve onur kırıcı veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması durumunda, bundan zarar gören kişinin yayın tarihinden başlayarak iki ay içinde göndereceği ve "Suç unsurları içermeyen" yanıt ve düzeltme yazısını sorumlu yazı işleri müdürü "hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın", günlük yayınlarda yazıyı aldığı tarihten başlayarak üç günden sonraki ilk sayısının aynı sayfasında aynı puntolarla aynı şekilde ve yazım kurallarına uygun olarak yayımlaması zorunlu olacak.
* Yürürlükteki yasaya göre sorumlu müdür, gönderilen Yanıt ve düzeltmeyi üç gün içinde inceliyor ve yayımlanmasına karar verirse hu hak kullanılabiliyor. Bu süreler içinde yanıt ve düzeltme hakkı yerine getirilmezse, tanınan sürenin bitiminden başlayarak 15 gün içinde bulunduğu yer Sulh Ceza yargıcından yayımın yapılmasına karar verilmesi istenebilecek. Yargıç, bu istemi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak. Bu karara da acele itiraz edilebilecek.
Yargıya ilişkin haberler
* Yargıyı etkileme : Taslak, yargı sürecine ilişkin verilecek haberlerdeki kesin yasağı, "Haber vermenin sınırlarını aşmamak" koşuluyla kaldırıyor. Buna göre, hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik veya muhakemenin meni kararı verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde soruşturmacı, savcı, yargıç veya mahkeme işlemlerini ve soruşturmayla ilgili diğer belgeleri, "haber vermenin sınırlarını aşacak şekilde" yayımlayanlara ağır para cezası verilecek.
* Taslakta, ayrıca, cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında haber vermenin sınırlarını aşan, okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikteki yazı ve resim yayınlayanlara ağır para cezası getiriyor.
Taslakta, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, ulusal egemenliğine, Cumhuriyet'in varlığına, milli güvenliğe, kamu düzenine, genel asayişe, kamu yararına, genel ahlaka, genel sağlığa aykırı olup yabancı memleketlerde çıkan basılmış eserlerin Türkiye'ye sokulması veya dağıtılmasının, Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanabileceğine ilişkin 5680 sayılı Basın Kanunu'ndaki hüküm yeni taslakta kaldırılıyor. (EÖ/NM)