Söz konusu açıklamada şöyle denildi:
"11 Eylül 2001'deki terörist saldırıya karşı "misilleme" olarak ve "teröristleri cezalandırma" adına Afganistan'da sürdürdükleri bombardımanda, yine "masum insanlarla" birlikte insanlığın ortak "tarih ve kültür mirası" da tehdit ve tahribat altındadır.
Başta Kabil olmak üzere, Mezar-ı Şerif, Kandahar, Celalabad, Herat, Bamiyan, Şiberghan ve diğer kentlerin herbiri "binlerce" yaşındadır.
Arkeoloji-mimarlık tarihi bakımından yine insanlığın ortak zenginlikleri olarak eşsiz değerlerdeki uygarlık mirasını barındırmaktadır.
Yakın geçmişte Taleban'ın tarihi Buda heykellerine yönelik "dogmatik" ve uygarlık karşı tutumlarını haklı tepkilerle eleştiren bizlerin ve tüm insanlığın, şimdi aynı tarihin tüm birikimlerini taşıyan kentler ve topraklar üzerindeki "bir başka dogmatik tutumdan" kaynaklanan ağır tahribat karşısında sessiz kalması ve bu "kültürel kıyımı" onaylaması kabul edilemez...
Bu nedenle, Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) ile Uluslar arası Mimarlar Birliği (UIA) Başkanlarına gönderdiğimiz mesajların Türkçe suretlerini ekte sizin de bilgi ve değerlendirmelerinize sunuyor, savaşın durdurularak, masum insanların ve kültürel mirasın kurtarılmasına katkılarınız olacağı inancıyla iyi dileklerimizi iletiyorum.
Amerika'ya mektup
Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) Başkanı John D. Anderson'a hitaben gönderilen mektup şöyle:
"Sayın Başkan,
11 Eylül 2001 günü New-York'ta yapılan terörist saldırı nedeniyle üzüntümüzü ve geçmiş olsun dileklerimizi bildirdiğimiz mesajımıza verdiğiniz 17 Eylül 2001 tarihli yanıtınızdaki görüşlerinize katılıyoruz.
Gezegenimiz gerçekten daha da küçülmektedir. İnsanla birlikte kentleri ve mimarlığı hedef alan bu gibi korkunç eylemler, herkesle birlikte mimarların da küresel toplumun yeniden yapılanmasında gerekli olan dostluk bağlarını güçlendirmektedir. Bu nedenle bizler, sizin de belirttiğiniz gibi mesleğimiz adına da terörizmin son bulması için ortak çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız...
Sayın Başkan,
Karşılıklı mesajlarımızdaki bu duygu ve düşüncelerin, bizim gibi sizler için de şimdi savaş uçakları tarafından bombalanmakta olan Afganistan Halkı ve Afganistan'daki kentsel ve kültürel miras için aynı düzeyde geçerli olduğunu biliyoruz.
Ülkemiz mimarları, 11 Eylül 2001 günü New-York' daki saldırı karşısında hem insanlık adına, hem de mesleğimiz adına nasıl üzüntü duydularsa, şimdi de 7 Ekim 2001'den bu yana bomba yağmuru altındaki Afganistan toplumu ve kentleri için de aynı üzüntüyü duymaktadırlar. Çünkü bu savaş altında, yine çok sayıda masum insanla birlikte, dünya uygarlık tarihindeki 2000-3000 yıllık geçmişi barındıran zengin bir "mimarlık mirası" da tehdit ve tahribat altındadır.
Yakın geçmişte Taleban'ın tarihi Buda heykellerine yönelik "dogmatik" ve uygarlık karşı tutumlarını haklı tepkilerle eleştiren bizlerin ve tüm insanlığın, şimdi aynı tarihin tüm birikimlerini taşıyan kentler ve topraklar üzerindeki "bir başka dogmatik tutumdan" kaynaklanan ağır tahribat karşısında sessiz kalması ve bu "kültürel kıyımı" onaylaması kabul edilemez...
Sayın Başkan,
Bu nedenlerle, 11 Eylül trajedisine karşı ortak duygularımızı yinelerken, şimdi dünyanın tarihsel topraklarına ve en eski kentlerine karşı sürdürülen bu misillemeye karşıda sizle ortak mesleki duygular içinde olduğumuza inanıyoruz. Sizleri de ABD hükümetine çağrı yaparak, masum insanları ve insanlığın ortak mimarlık mirasını tehdit eden bu savaşın durdurulmasına yardımcı olmanızı bekliyor, tekrar iyi dileklerimizi iletiyorum.
Saygılarımla,
Oktay EKİNCİ
Mimarlar Odası
Genel Başkanı
İkinci mektup: Paris'e
Uluslar arası Mimarlar Birliği (UIA) Başkanı Vasillis Sgoutas'a gönderilen mektup metni ise şöyle:
Sayın Başkan,
11 Eylül 2001'de New-York'ta yapılan terörist saldırı ile 7 Ekim 2001'de Afganistan'a yönelik başlatılan savaş nedeniyle Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) Başkanı Sayın John D. Anderson'a gönderdiğimiz mesajı sizin de bilginize sunuyorum...
11 Eylül 2001'de masum insanlarla birlikte 20. yüzyıl mimarlığının simge binaları da nasıl yok edilmişse, şimdi de Afganistan'da yine masum insanlarla birlikte dünya mimarlık tarihinin beşiği olan kültür mirası niteliğindeki en eski kentler bombalanmaktadır.
Yakın geçmişte Taleban'ın tarihi Buda heykellerine yönelik "dogmatik" ve uygarlık karşı tutumlarını haklı tepkilerle eleştiren bizlerin ve tüm insanlığın, şimdi aynı tarihin tüm birikimlerini taşıyan kentler ve topraklar üzerindeki "bir başka dogmatik tutumdan" kaynaklanan ağır tahribat karşısında sessiz kalması ve bu "kültürel kıyımı" onaylaması kabul edilemez...
Bu nedenle sizden dileğimiz, UIA'nın da BM, UNESCO ve ICOMOS nezdinde girişimlerde bulunarak, hem masum insanları korumak, hem de dünyanın tarihsel ve kültürel mirası üzerindeki bu büyük tehdidi ve tahribatı durdurmak için dünya mimarlarının ABD ve müttefiklerine savaşa son vermeleri çağrısını bizim adımıza da iletmenizdir.
Saygılarımla,
Oktay EKİNCİ
Mimarlar Odası
Genel Başkanı