"3. Havalimanı Doğaya ve İnsanlara Daha Fazla Zarar Vermeden İptal Edilsin"

İstanbul Kent Savunması (İKS) ve Kuzey Ormanları Savunması (KOS) bugün yaptıkları yazılı açıklamada sosyal medyada yayılan ve havalimanında göçük oluştuğunu gösteren görsele ilişkin açıklamalarda bulundu.

Doğa ve yaşam savunucuları projeyi üstlenen İGA adlı şirkete projeyi durdurma ve iptal etme çağrısı yaptı.

3.Havalimanı sahasındaki terminal ile Pier 2 bölgeleri arasında oluşan bir göçüğü gösteren fotoğraf 4 Ağustos’ta gündeme geldi. Aynı zamanda uçaktan çekilmiş ve göçüğü gösteren bir video da yayınlandı.

Ardından Haber soL’a konuşan bir havalimanı işçisi oluşan kazanın bir göçük olduğunu ve İGA'nın bunu örtbas etmeye çalıştığını söyledi.

JMO raporundan: Sağlam zemine ulaşılamadı

KOS ve İKS açıklamasında Jeoloji Mühendisleri Odası’nın (JMO) 2014’te yayınladığı “İstanbul Şubesi’nin Çevre Jeolojisi Açısından 3. Havaalanı” başlıklı raporuna da yer verdi.

Buna göre, proje sahasında yer alan ve rehabilite edilmeden terk edilmiş olan kömür ocakları nedeniyle zemin yapısı balçık ve gevşek olduğundan, mevcut zemini oluşturan malzemede oturmalar bekleniyor.

JMO’nun raporunda bölgede yapılan sondajlarda onlarca metre çamurlu-killi seviye kesilmiş olmasına rağmen sağlam zemine ulaşılamadığı da belirtiliyor.

“Dolgu stabil hale getirilmezse göçük kaçınılmaz”

Mevcut zemin yapısındaki risklerin yanı sıra bir başka risk de dolgu malzemesinden kaynaklı.

Şöyle ki, güneyde kabaca 130 metre yükseltide uzanan bir sırt ile kuzeyde Karadeniz kıyısı arasında yer alan pistleri uluslararası standartlarda kabul edilen güvenli eğime* getirmek için çok büyük miktarlarda dolgu yapılması ve tepelerin tıraşlanması gerekir. Nitekim 3. Havalimanı’nın ÇED Raporunda da 2,5 milyar metreküp dolgudan bahsedilmişti.

* Proje alanındaki doldurulan yerlerden biri.

Bu durumda, böyle devasa bir dolgunun stabil hale getirilmesinin olanaksızlığı nedeniyle de oturmalar/göçükler kaçınılmaz.

“Pistler farklı kalınlıktaki dolgular üzerinde”

Raporun dikkat çektiği bir başka sorun, pistlerin uzunlukları ve genişlikleri boyunca incelendiklerinde çok farklı kalınlıklardaki dolgu üzerinde yer alacak olmaları.

3. Havalimanında bazı pistlerin bir yanı yaklaşık 20 metre kalınlıkta kömür ocakları atıkları üzerindeyken diğer yanı bir göl üzerine rastlıyor. Bu nedenle dolgu oturmasına karşı sıfır toleranslı pistler ve pistlerle ilişkili diğer alanlarda telafisi mümkün olmayan stabilizasyon sorunları yaşanacağı vurgulanıyor.

“Asidik ortamda zemin stabil olmaz”

JMO’nun bahsettiği bir başka risk ise bölge kömürünün içindeki pirit mineralinden kaynaklı yüksek sülfür oranı.

Oksijenle kolay ve hızlı bir şekilde tepkimeye giren pirit, sülfürik asit ürettiğinden, tıraşlanarak ya da doldurularak kazanılacak inşaat alanında, pirit mineralinin ayrışmasıyla oluşacak asidik ortamda ciddi çökme ve oturmalar kaçınılmaz olur.

Buradan hareketle zeminin stabil olması olanaksız.

İGA’nın açıklamasına yanıt

İGA konuya ilişkin açıklamasında “Proje kapsamında Havalimanı Terminal İstasyonu M9 makas yapısı imalatının programına uygun olarak tamamlanabilmesi için mevcut şafta ilave olarak ikinci geçici ulaşım şaftı apronda açıldı. Gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra ulaşım şaftı kapatılacak” dedi.

Yaşam ve kent savunucuları, İGA’nın açıklamasını eleştirerek bina göçüklerini, Çorlu’daki tren kazasını, metro projelerindeki göçüklerin görmezden gelindiğini söyledi:

TIKLAYIN - "Bir Hafta İçinde Çöken Üç Binadan Merkezi ve Yerel Yönetimler Sorumlu"

“Başta emekçi cinayetleri olmak üzere ihlaller ve failliklerin kamu denetiminden kaçırtıldığı 3. Havalimanı proje alanının bağımsız uzmanlar ve bilim insanlarına açılarak denetlenmesini ve proje alanındaki göçük ile ilgili doğru bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını; projenin doğaya, insana, canlılara ve de ekonomiye daha fazla zarar vermeden iptal edilmesini talep ediyoruz.”

(TP)

* Havaalanlarında eğim sınırı çok düşük hatta sıfıra yakın olmalı.