"Türkiye kökenli vatandaşların nüfusları oranında temsil edilmediği, yetkililerin bu insanları görmemezlikten geldiğini" söyleyen Çevikel konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Artık masal dinlemek istemiyoruz"
* Biz kendi kaderimizi, geleceğimizi kendi elimizle belirlemek istiyoruz. Biz kimsenin vesayeti altında değiliz. Vereceğimiz kararın her türlü sonucunu hesap ediyoruz ve hazırız. Biz vatanımızı da, bayrağımızı da, güvenliğimizi sağlayan askerimizi de, anavatanımızı da seviyoruz.
* Biz kime oy verdiysek, iktidara getirdiysek, iktidarda tuttuysak ve kimler, desteğimize karşılık sorunlarımızın çözümü için yardım istediğimizde yüzümüze gülüp, arkamızdan sövdüyse ve hakaret ettiyse elbette geldiğimiz en son noktada, bizi düşürdükleri acı durumların hesabını onlardan soracağız.
* Mumunuz söndü. Suyunuz kurudu. Maskeniz düştü. 29 yıldır bütün insanlarımızı, özellikle saf ve iyi niyetli, fakat eğitim ve ekonomik düzeyi çok düşük olan Türkiyeli kardeşlerimizi; acı hallerinden faydalanarak, onların hep ümitleri, gelecek endişeleri ve milli-manevi güzel duyguları ile oynayarak istismar ettiniz.
* Türkiye kökenli vatandaşları oy deposu olarak gördünüz. Seçimlerde banko gördünüz. Aralarında hep seçim zamanı gözüktünüz. Sonra da kendilerini unuttunuz, bir kenara attınız.
* Türkiye Cumhuriyetinden (TC) her yıl toplumun ihtiyacını karşılayacak kadar parayı almıyor musunuz? TC'den para isterken nüfusu 200 bin göstermiyor musunuz? Yoksa gösterdiğiniz rakamlarda Türkiyeliler yer almadığı için mi onları dışladınız ve hala daha elektriksiz, tapusuz, ayakkabısız, işsiz, aşsız, onun bunun sadaka ve ianelerine muhtaç bırakıyorsunuz?
* Artık insanımız, özellikle TC'liler Kıbrıs meselesine bir çözüm istiyor. Mevcut durumu kabul etmiyor. Yarınlarını görmek istiyor. Aynı yalanları, hikayeleri dinlemek istemiyor.(NK/BB)