Bu soruya yanıt verebilmek üzere İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu ve Psikoloji Bölümü 4. Sınıf öğrencileri Ömer Şirin ve Elif Eda Tartar, 2001 ve 2002 yılında 23 Nisan'da yayımlanan gazeteleri ve eklerini incelediler.
23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocukların sesleri yeterince yoluyor mu?, Çocuk Bayramı'nda çocuklar bir özne mi yoksa bir nesne mi olarak sunuluyor? Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden söz ediliyor mu? gibi sorulara cevap arayan araştırmacılar şu bilgilere ulaştı:
Çocuk bayramında çocuk hakları yok sayılıyor
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocukların sesleri gazeteler tarafından duyurulmamaktadır. Çocukların düşüncelerine ve görüşlerine yer verildiğinde, bu görüşlere ayrılan yer, devlet görevlilerinin, politikacıların ve diğer kişilerin görüşlerine ayrılan yere oranla çok küçüktür.
* Çocuk Bayramı'nda çocuklar özne değil nesne olarak sunulmaktadır. Çocukların yaptıkları, yapmak istedikleri ve yapabilecekleri değil, çocuklar için yapılması gerekenler, çocuklara yapılanlar ve çocuklara törenlerde verilen geçici payeler üzerinde durulmaktadır. Birçok açıklamada çocuğun bir politik araç olarak kullanıldığı, yani daha önemli bir politik hedefi eleştirebilmek için çocukların kullanıldığı görülmektedir.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocuk hakları, özellikle çocuğun katılım hakkı ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin en önemli öğesi olan çocuğun yararı üzerinde durulmamaktadır.
Çocukların tören sıkıntıları yansımıyor
* Gazeteler 23 Nisan'ın törensel ve politik yönüne daha geniş yer ayırmakta, çocukların bir politik araç olarak kullanıldığı görüş ve yazılara yer vermektedir. Gazetelerde çocukların neleri hak ettiği, hangi açılardan zor durumda bırakıldıkları veya engellendikleri ve çocuğun yararının nasıl öne çıkarılabileceği ele alınmamaktadır.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı törenlerinde çocukların yaşadığı sıkıntılar gazetelere pek yansımamaktadır. Çocukların törenlerde örneğin "yine ıslandığı" söylense bile bunun ötesinde bir yorum veya görüş belirtilmemektedir.
* Törenlerde çocukların tuvalete gidememesi gibi sorunlar ender olarak ele alınmakta, ele alındığında bile bu konuda özel bir duyarlılık veya karşı çıkış olmadığı görülmektedir. 23 Nisan törenleri hazırlıkları sırasında yaşanan sıkıntıları ise hiç ele alınmamaktadır.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda milliyetçi söylem birçok diğer ulusal bayramda olduğu üzere genel olarak yaygın, kimi gazetelerde ise özellikle baskındır. Özellikle vurgulanan "biriciklik" ifadeleri; "Türk", "Türki" gibi sadece Türk ulusuna aitliği belirten kelimelerin koyultularak yazıldığı; kimi gazetelerde Türkiye'nin dört bir yanının düşmanlarla çevrili olduğunu anlatan cümleler bulunduğu görülmektedir.
Bu yaklaşım, 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın dünya çocuklarına da armağan edildiği söylemi ile çelişmektedir ve bu bayramın içeriğini kısırlaştırmaktadır.
Şanslı çocuk şansız çocuk ayrımı yanlış
* 23 Nisan Çocuk Bayramı bağlamında yayımlanan haberlerde çocukların sorunlarının ele alınışı çocukların "zavallılaştırılarak" sunulmasına varmaktadır. "Şanslı çocuk - şanssız çocuk" gibi ayrımlar yapılmakta, "çocuk olmak çok zor" gibi başlıklar ile çocukların sorunları ve çocuk hakları ihlalleri neredeyse bir umutsuzluk havası yaratmak istenircesine çarpıcı sayılar ve öyküler ile gündeme getirilmektedir.
* Sorunlar ve ihlaller hakkında neler yapılabileceği, çocukların kendi sorunlarına ilişkin neler yapabileceği ve yaptığı ele alınmamakta; bu konuda uzmanların görüşlerine yer verilmemektedir.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı özellikle çok satan gazeteler tarafından çocukları tüketime itmek için bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. "23 Nisan Çocuk Eki" olarak gazeteler ile verilen ücretsiz eklerde, 23 Nisan bir alışveriş bayramı olarak sunulmakta ve çocuklar tüketime özendirilmektedir.
Çocukların görüşleri
Araştırma sonucunda varılan sonuçlar ışığında yapılabilecek öneriler ise şunlardır:
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda her şeyden önce çocukların seslerine yer verilmelidir. Çocukların düşüncelerine ve görüşlerine yer verilmediği sürece çocukların önemsendiği söylenemez.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocuklar hakları, görüşleri, istekleri olan özneler ve yurttaşlar olarak yansıtılmalıdır. Çocukların yaptıkları, yapmak istedikleri ve yapabilecekleri vurgulanmadıkça, çocuklar küçümsenecek birer nesne olarak algılanacaklardır. Çocukların bir politik araç olarak kullanıldığı metinlere ise hiçbir şekilde yer verilmemelidir.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocuk hakları, özellikle çocuğun katılım hakkı ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin en önemli öğesi olan çocuğun yararı üzerinde durulmalıdır. Çocukların hakları, hangi açılardan zor durumda bırakıldıkları veya engellendikleri ve çocuğun yararının nasıl öne çıkarılabileceği uzmanlara danışılarak ele alınmalıdır.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı törenlerinde çocukların yaşadığı sıkıntılar özel bir duyarlılık ile ele alınmalıdır. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda çocukların sıkıntı yaşamaması ve bayramın bayram olması için gerekenler ele alınmalıdır.
Milliyetçi söylem değil, çocuk
* 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda yaygın olarak kullanılan milliyetçi söylem, 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın odak noktasının çocuk olduğunu unutturmaktadır. Dünya çocuklarına da armağan edildiği söylenen bir bayramda milliyetçi bir söylem kullanılmamalıdır.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı bağlamında çocukların sorunlarının ele alınışı çocukların "zavallılaştırılması" gibi bir noktaya varmamalıdır. Tam tersine gazeteler çocukların ve toplumun güçlendirilmesini öne çıkarmalıdır.
* Çocuklar ve çocukların yararı toplumun ortak paydası, sorunlar ise toplumun ortak sorunlarıdır. Sorunlar ve ihlaller hakkında neler yapılabileceği mutlaka öne çıkarılmalı, çocukların kendi sorunlarına ilişkin neler yapabileceği vurgulanmalı ve bu konuda uzmanların görüşlerine yer verilmelidir.
* 23 Nisan Çocuk Bayramı özellikle çok satan gazeteler tarafından çocukları tüketime itmek için bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. 23 Nisan'ın bir alışveriş bayramı olarak sunulması ve tüketim aracı olarak kullanılması yanlıştır. Bu konuda ısrarcı olan gazeteler ve bu gazetelere ilan veren firmalar toplumsal bir tepki ile karşılaşmalı, gerekirse boykot edilmelidir.(NK/BB)