Risk çözümlemelerine odaklanan Verisk Maplecroft’un yayımladığı son Çatışma Yoğunluğu Endeksi'ne (CII) göre, 2021’den bu yana savaşlar ve karışıklıklar Ukrayna, Myanmar, Orta Doğu ve Afrika'nın Sahel bölgesindeki "çatışma koridoru"nda yayılıp yoğunlaştı.
Covid-19 salgını sırasında çatışma düzeylerinde küresel ölçekte bir durgunluk yaşansa da uzmanlar, en az on yıldır şiddet eğiliminde artış olduğu ve uzun zamandır süre giden birçok krizin hafiflemeden devam ettiği görüşünde.
Verisk Maplecroft araştırma direktörü Hugo Brennan, son çatışmaların işletmeler, ekonomik büyüme ve gıda güvenliği üzerinde geniş kapsamlı etkileri olduğunu, tedarik zincirlerinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle bozulduğunu, bunun Orta Doğu ve Afrika'ya tahıl ihracatını tehlikeye attığını ve Yemen'deki Husi isyancıların Kızıldeniz’deki ulaşımı saldırı altında tuttuğunu söyledi.
Çatışmalar dünya kara kütlesinin yüzde 5’e yakınını etkiliyor
Rapora göre, devletler arası veya devletler içi 6,15 milyon kilometrekarelik alan çatışmalardan etkileniyor. Karşılaştırmalı olarak bu, 2021’de dünya kara kütlesinin yüzde 2,8'ini etkileyen çatışmaların halen yüzde 4,6 oranına yükseldiği ve çatışmalarda ölenlerin sayısının yüzde 29 arttığı anlamına geliyor. 2021'den bu yana Ekvador, Kolombiya, Hindistan, Endonezya ve Tayland dahil toplam 27 ülke, CII'de önemli bir risk artışı yaşadı.
Raporda tanımlanan Mali'den Somali'ye kadar uzanan ve Sahel ile Afrika Boynuzu'nu kapsayan "çatışma koridoru"nda şiddetin son üç yılda iki katına çıktığı belirtildi. Burkina Faso'nun yüzde 86'sının çatışmaya dahil olduğu, Sudan ve Etiyopya'da da şiddettin boyutlarında olağanüstü artış gerçekleştiği belirtildi.
Çatışmalardan 470 milyon çocuk etkileniyor
Ailelerinden ayrı düşen çocuklara yardım eden “SOS Children's Villages International”ın Merkez Yürütme Sorumlusu (CEO) Angela Rosales, Ukrayna, Sudan, Gazze ve Lübnan'daki savaşlar da dahil, çatışmalardan dünya çapında 470 milyon çocuğun etkilendiğini ve bu durumun ölüm ve yaralanmaların da ötesine geçen ciddi sonuçlara yol açtığını söyledi.
"Çatışmalardan etkilenen bölgelerdeki çocuklar, evlerinin yıkılması, anne babalarının öldürülmesi ya da şiddetten kaçarlarken ayrı düşmeleri halinde ailenin bakımından yoksun kalma riskiyle karşı karşıyalar." dedi. "Özellikle sömürü, köleleştirme, insan ticareti ve istismarlar karşı savunmasızlar.”
Yoğunlaşan küresel çatışmalar can kayıplarının ve yerinden edilmelerin artmasına neden oluyor
Çatışmaların insani maliyeti de aynı derecede endişe verici. BM’ye göre Nisan 2024’e kadar 120 milyondan fazla insan çatışma, şiddet veya zulüm nedeniyle yerinden edilmiş olacak. Silahlı çatışmalardan kaynaklanan küresel ölümlerin bu yılın sonuna kadar 200.000’i aşması bekleniyor. Bu sayı 2021’dekinden neredeyse üçte bir daha fazla. Devam eden insani krizler kitlesel göçe katkıda bulunuyor ve şiddete doğrudan dahil olmayan ülkeler üzerinde ek baskı yaratıyor.
Sivillerin uğradığı zararları izleme kuruluşu ACLED'in (Silahlı Çatışmaların Yer ve Olay Verileri) başkanı Prof. Clionadh Raleigh, Ukrayna savaşından bu yana şiddet olaylarında yüzde 27'lik bir artışa yol açan yeni çatışmaların ortaya çıkaraken önceden var olanların da sürdüğünü söyledi.
"Sona eren veya şiddetini kaybeden çatışmalar çok daha azken çok daha fazla çatışma ortaya çıkıyor," diyen Raleigh, Myanmar gibi daha küçük grupların karıştığı çok sayıda silahlı isyanın olduğu ülkelerde kapsamlı bir barış anlaşmasına ulaşmanın zorluğunu vurguladı.
“Bu nispeten küçük çatışmalar, evrim geçirme eğilimindeler ve içinde kaldıkları siyasal sisteme karşı çok esnekler. Bu yüzden sona erdirilmeleri çok zor olabilir.”
Raleigh, şiddetin biteviye artmasından kaygılı. Kaygısı kısmen İran ve İsrail arasındaki gerginliklerden kaynaklanıyor. Ancak aynı zamanda darbe ve suikast faillerinin veya milislerin iktidarı ele geçirmek için şiddet kullanma eğilimleri dolayısıyla eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmayışlarından da kaygı duyduğunu söyledi.
Sivillerin uğradıkları zararları izleyen bir başka yardım kuruluşu Silahlı Şiddete Karşı Eylem'in yöneticisi Iain Overton, Suriye ve Irak'ta şiddetin büyük bölümünün hafif silahlara ve el yapımı patlayıcılara dayanan devlet dışı silahlı gruplardan kaynaklandığı 2010'ların ortalarına kıyasla, günümüzde şiddetin giderek çatışan devletlerden kaynaklanmasına işaret ediyor.
Overton, “2020'ler hava saldırılarının ve özellikle de insansız hava araçlarıyla saldırıların on yılı olarak tanımlanacak.” dedi.
(AEK)