İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin yıllık raporuna göre 2012'de en az 867 işçi hayatını kaybetti.
2012 Yılı İş Cinayetleri Raporu'na göre bu yıl (23 Aralık itibarıyla) iş cinayetleri sonucu hayatını kaybedenlerin 61'i kadın, 797'si erkekti; raporda yazılı, görsel ve dijital basın yoluyla yaşamını yitirdiği tespit edilen dokuz kişinin ise cinsiyetinin öğrenilemediği belirtildi.
2012'de hayatını kaybeden işçilerin 15'ini 14 yaş ve altı çocuk işçiler, 19'unu 15-17 yaş arası genç işçiler, 162'sini 18-27 yaş arası işçiler, 384'ünü 28-50 yaş arası işçiler, 89'unu 51 yaş ve üstü işçiler oluşturuyor. Raporda 198 işçinin yaşı belirlenemedi.
En fazla ölüm İstanbul'da
2012'de iş cinayetlerinin gerçekleştiği adreslerde inşaat, tarım, enerji ve maden sektörleri öne çıktı. En az 278 inşaat işçisi, 89 tarım ve ormancılık işçisi, 83 enerji işçisi, 80 maden işçisi yaşamını yitirdi.
Kayıt altına alınabilen ölümler en fazla İstanbul'da görüldü: 102.
İş cinayetlerinde İzmir'de 39, Ankara'da 34, Adana'da 32, Konya'da 29, Bursa'da 27, Gaziantep'te 24, Antalya ve Muğla'da 23, Erzurum'da 20, Eskişehir'de 19 ölüm saptandı.
Kayseri, Manisa ve Zonguldak'ta 18'er kişi; Samsun, Sivas ve Şanlıurfa'da 17'şer kişi; Kahramanmaraş ve Kocaeli'nde 16'şar kişi; Ağrı'da 15 kişi; Diyarbakır, Kırıkkale ve Sakarya'da 14'er kişi; Tekirdağ'da 13 kişi; Balıkesir ve Mersin'de 12'şer kişi; Trabzon'da 11 kişi ve Malatya'da 10 kişi öldü.
Yasa işçiyi değil işi koruyor
2012'de mayıs ayından itibaren önceleri her pazar günü, sonra ise her ayın ilk pazar günü olmak üzere işçi aileleri "İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları ve Yaralananlar" adıyla Vicdan ve Adalet Nöbeti tutmaya başladılar.
Nöbetlerde bir iş cinayeti konu alındı ve o ay içindeki hukuki süreç kamuoyu ile paylaşıldı..
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporunda, bu yılın haziran ayında yasalaşan "6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası"nın işçi ölümlerini önlemeyi amaçlayan bir yaklaşımı olmadığını da belirtti.
"Yasa, iş nedeniyle zarar görebilecek işçiyi değil işi korumayı odağına alan bir yaklaşım ile hazırlanmıştır.
"Dokuzuncu Kalkınma Planı, Ulusal Sanayi Stratejisi Belgesi, Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi ve güvenceyi esnekleştiren benzeri düzenlemelerle uyum içindedir.
"Yasa ile birlikte; işçi sağlığı ve iş güvenliğinin metalaşması ve 'dışarıdan alınabilir bir hizmet' haline gelmesi süreci olumsuz yönde derinleşecektir.
"Bu amaçla özel şirketler hızla faaliyete başlamıştır.
"Yasa ile birlikte; kişisel hatalar ön plana çıkarılarak işveren sorumluluktan sıyrılacaktır. Son olarak Aşkale ve Karadon davalarında hayatlarını kaybeden işçiler bilirkişi raporlarında tamamen kusurlu gösterilmişlerdir.
"Yasanın çıkmasını takip eden aylarda iş cinayetlerinin artarak devam etmesi ve işçilerin aleyhine alınan hukuksal kararlar, devlet tarafından yasanın çıkması ile birlikte işçi ölümlerinin önleneceğine yönelik oluşturulan beklentinin de ne kadar boş olduğunu gösterdi." (YY)