Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu da Ermeni sorununa ezenlerin değil mazlumların diliyle bakılması gerektiğini belirterek, "Hepimizin yüreğini burkan bir insanlık trajedisi üzerine sürdürülen terminolojik tartışmalardan sıyrılırsak, gerçek anlamda acılarımızı paylaşmak fırsatı buluruz" dedi.
Yalçıner: Milliyetçilikle oturan, zararla kalkar
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçıner, Ermeni sorununun birincil özelliğinin "tarihi bir sorun olması" gerektiğini belirterek "Bugün Hürriyet'in manşetinde de yer alan, Sadrazam Talat Paşa'nın kara kaplı defterinde söylediği gibi, 1 milyona yakın Ermeni tehcir politikalarının kurbanı olmuştur. Artık, 'olduydu, olmadıydı' türünden tartışmanın sürdürülmesi anlamsızdır" diye konuştu.
"Ermeniler de Osmanlı Ordusunun cephe gerisinde faaliyet göstermişler, Türkleri öldürmüşler, belirli kıyımlar da yapmışlardır. Ama bunlar ne tehcir politikasını, ne de bu politika arksında gerçekleştirilen temizlik hareketini, bir milyon civarında olduğu anlaşılan Ermenilere yönelik kıyımı haklı çıkartabilir.
Bunun açıklıkla kabul edilmesi ve gereğinin yapılması zorunlu sayılmalıdır. Örneğin Hitler'in Yahudilere cürümleri için Almanların özür dilemesi gibi.
Aksi durumda, İttihat ve Terakki'nin suçunun, milliyetçi bir tutumla üstlenilmesi, üstlenenlerin ayağına dolanacaktır.
Taşnak Ermeni milliyetçiliğinin ve bir ermeni diasporasının varlığı bilinmektedir. Üstelik daha önemlisi ABD'den Fransa'ya, Arjantin'den Polonya'ya, belli başlı emperyalist devletler Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak ve emperyalist politikalarına zorlamak için bu sorunu kaşıyacaktır, kaşımaktadır.
Milliyetçilikle oturan zararla kalkacaktır. Ermeni sorunu, Türkiye bakımından, "bölünme" benzeri somut ve yakın tehlikeler içermiyor. Bugün Türkiye'de yaşayan Ermeni nüfus, birkaç on binle sınırlıdır. Ve 'korkulacak' türden bir gelişmeye dayanaklık edecek türden değildir."
Tarihe mal olmuş bir haksızlık
Yalçıner, tehcirin tarihe mal olmuş bir haksızlık olduğunu, bu haksızlığın savunulamayacağını söyledi.
"Ermeni sorunu tarihe mal olmuş türden bir haksızlıktır. Bu kabul edilmelidir. Geri kalanı bugün Türkiye'de yaşayan Ermenilerin tüm haklarının kabulü ile çözülebilecek türdendir."
" Sosyalist bir iktidar bu tarihsel haksızlığı kabul edecektir ve dünya Ermenilerinden özür dileyecektir."
"Bu haksızlık savunulmaya çalışılıp da kullanmak isteyenlerin eline koz verilmez ve sorunu güncel, siyasal bir kapsama dönüştürmeleri önlenirse, ne Türkler, ne Ermeniler ne de ABD'liler bunun üzerinden ilerleyip çıkar sağlayabilir."
Sarısözen: Demokratlar soykırım mı, değil mi, tartışmasının tuzağına düşmemeli
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen, Ermeni sorunu üzerinden yürüyen tartışmanın, Türk milliyetçilerinin çizdikleri sınırlarda cereyan ettiğine dikkat çekerek "Demokrat insanlar bu oyuna gelmemeli; tehcir bir soykırım mı, değil mi, tartışmasının tuzağına düşmemeli" dedi.
"Bizim soracağımız soru, İttihat Terakki hükümeti 1915'te Ermeni halkına karşı suç işledi mi işlemedi mi sorusudur."
Tehcir yasasıyla ortaya çıkan kanlı olayların İttihat Terakki iktidarının işlediği bir suç olduğunun ilan edilmesi gerektiğini ifade eden Sarısözen, "başta Ermeni ulusu olmak üzere tüm insanlıktan özür dilenmesi gerektiğini" söyledi.
Ermeni sorunun yalnız tarihsel bir sorun değil, aksine güncel ve pratik bir sorun olduğunu da söyleyen Sarısözen şöyle devam etti:
* "Eğer Türkiye, suç değildir, derse uluslararası alanda suçlu durumuna düşer. Suçtu derse, o zaman biz bu suçun soykırım olup olmadığı sorununu, tarihçilerin ve hukukçuların çözmesine razı oluruz. Ama esas olan bu suçun kabulü ve Ermeni halkından özür dilenmesidir. Bu da politik bir sorundur."
* "Ermeniler Osmanlıya hıyanet etti, tehcir de bu yüzden yapıldı, diyenler Ermeni ulusunun diğer Osmanlı ulusları gibi kendi devletlerini kurma ve bu amaçla ayaklanma hakkını reddetmiş olurlar.
Bu da, şu anda Osmanlı toprakları üzerinde kurulmuş tüm devletlerin meşruiyetini inkar anlamına gelir. Bölgede Türkiye'yi güvenilmez bir ülke konumuna sokar. Elbette, Kürtlerin saflarında da, acaba Ermenilerin kaderini mi paylaşacağız, kaygısını yaratır."
Kozanoğlu: Ezenlerin değil mazlumların gözüyle bakmalıyız
Özgürlük Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu mevcut konjonktürde, gereksinme duyulanın, "basınçsız, önyargısız bir biçimde bu konuyu konuşabilmek; geçmişle yüzleşebilme cesareti gösterebilmek" olduğunu söyledi.
"Tarihte her konuya, 1915 tehcirine de, ezenlerin değil, mazlumların diliyle, gözüyle, zihniyetiyle bakabilmeliyiz" diyen Kozanoğlu şöyle devam etti:
"Her yurttaşın kendini Türkiyeli hissettiği bir siyasi zemin yaratmalı. Böylelikle bu ülkenin hiçbir yurttaşı kendini ayrıcalıklı yurttaş hissetmez. Kimse de kimseye sözde yurttaş gözüyle bakmaz.
Böyle bir kültürel ortamda bu topraklarda doğan, kendini bu topraklara ait hisseden herkesin acısı, hepimizin acısı olur. Bu, barışa, hoşgörüye, birbirini anlamaya yönelik bir ortam yaratır.
Böyle bir ortamda Ermenistan'la hem ticari hem kültürel hem de sosyal ilişkilerin geliştirilmesi, gerçek bir komşuluk ilişkisi yaşanması mümkün olur.
Kendini bu ülkenin eşit yurttaşı gören Ermenilerle ve Ermenistan'la oluşturulacak bu kardeşlik ortamı, ister istemez en fanatik unsurlar dışındaki diaspora Ermenilerini de etkileyecektir. (KÖ/TK)