Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler'in tekelci sermayeye feda edileceğini belirten Yıldırım, hükümetin ömrüne de üç ay süre biçti.
MÜSİAD Genel Başkanı Ali Bayramoğlu ' nun yönettiği ve 06.09.2001 tarihinde yapılan panele konuşmacı olarak İTO Başkanı Mehmet Yıldırım da katıldı.
Yıldırım'ın Kıbrıs'ta yaşanan geleşmeler, Türkiye'deki hükümetin ömrü ve ekonomiyle ilgili olarak söyledikleri özetle şöyle:
Kıbrıs: 15 bin Türk'e Güney pasaportu verildi
* Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarından 15 bin tanesine Güney Kıbrıs Rum Kesimi pasaport verdi. 74 yılı baz alınarak emeklilik süresi dolan 45 bin Türk vatandaşına da emekli maaşı vermeye hazırlanıyorlar. Niyetleri 2 yıl sonra bir referandum yaparak insanlara Avrupa Birliği' ne üye olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi' ni mi yoksa Kuzey Kıbrıs' ı mı tercih edeceksiniz diye soracaklar.
"Hükümetin ömrü üç ay"
* Seçim demokrasinin canıdır, kanıdır. Seçimden korkmanın çaresi yoktur. Hükümet bu milletin önüne sandığı getirmelidir. Sandığı milletin önüne koymak lazım. Türkiye' de siyaset yeni politikalar üretmeli. Ekonominin düzelmesi için ilk şart siyasal istikrardır. Bu hükümet bunu sağlamaktan acizdir. Ve bu hükümetin üç aydan daha fazla iktidar olma şansı yoktur.
"Kampanyayı başlatanlar dolarlarını TL'ye çevirsin! "
* Türk Lirası' na destek gazeteye ilan vermekle olmaz. Türk lirasına üretim yaparak, ihracat yaparak, istihdam sağlayarak itibar kazandırabilirsiniz. Halkın zaten kıt olan kaynaklarını sürekli değer yitiren bir para birimine bağlamasını istemek halka iyilik etmek değil, daha da fakir ol demektir. Bu kampanyayı başlatanlar acaba kendi paralarını TL' ye çevirdiler mi? Önce bunu yapsınlar sonra milletten destek istesinler.
"KOBİ'leri tekelci sermayeye feda edecekler"
* Bu programın yeni hedefi KOBİ olarak tanımladığımız küçük ve orta ölçekli işletmeleri ortadan kaldırarak tekelci sermayenin önünü açmaktır. Çünkü son zamanlarda bu KOBİ'ler kimi tekelci sermayenin önünde ayak bağı olmaya başlamıştı. Yeni dönemde bu meseleyi de halledecekler gibi görünüyor. O yüzden 2002 yılı çok daha zor geçecek. Hükümetin ekonomik programda öngördüğü hedeflere ulaşabilmesi mümkün görünmüyor.
"Bunun sonu sosyal terör"
* Türkiye' de son 10 yılda uygulanan kötü ekonomik programlara rağmen ülkeyi ayakta tutan dinamik kayıt dışı ekonomidir. Şu anda işletmelerimizin kapasiteleri yüzde 30' lara geriledi. Kimileri kapısına kilit vurdu kapattı. İşsizlik had safhada ve önümüzdeki dönemde işsizlik daha da vahim boyutlara ulaşacak. Bunun sonu sosyal patlama falan değildir. Sosyal patlama hali hazırda zaten yaşanan şeyin bizatihi kendisidir. Bunun sonu camların çerçevelerin indirildiği, milletin birbirini soyduğu, sokakların karıştığı bir sosyal terördür. (YÖ)