*Fotoğraf: HDP Basın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Beştaş, koronavirüs salgınında "normalleşme" sürecine ilişkin politikaları eleştirdi:
"Halkın Türkiye'sinde kapanma sürecinde hiçbir güvence yoktu, güvencesiz bir kapanma vardı ve geçim sıkıntısı vardı. Şimdi normalleşme dedikleri süreçte ise işsiz sayısının 10 milyonun üzerine çıktığını, 20 milyon insanın açlık sınırında yaşadığını hepimiz biliyoruz.
"Aylarca işsiz kalan evine ekmek götüremeyen lokanta ve restoran sahiplerine müjde veriliyormuş. Neymiş? Akşam saat 21:00'e kadar müşteri alabilirsiniz. Dışarıda üç kişi içeride de iki kişilik masalarda hizmet verebilirsiniz diyorlar. Yani aslında 'Sizin şikayetleriniz ve söyledikleriniz bizim umurumuzda değil' diyor.
"Yaşamını müzik yaparak idame ettiren müzisyenler açlıktan ve yoksulluktan öldü bu ülkede. Müzisyenler bas bas bağırıyor. Ama iktidarın umurunda değil. Ne de olsa onlar otel sahipleri değiller, beşli çeteden değiller, yandaş müzisyen ekibinden de değiller."
"Sinemalarda çok ilginç bir gelişme yaşandı. Dün yayımlanan genelgeyle sinemaların açıldığı duyuruldu. Bugün yayımlanan genelgeyle sinemalar kapatıldı. Yani basiretsizlik yetmiyor, başka bir kavram kullanmak istemiyorum. 'Yönetemiyorsunuz' tespiti de yetmiyor. Bu nasıl bir öngörüsüzlük, nasıl bir çelişkidir! Gece açıyorlar, sabah kapatıyorlar."
Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiriyor https://t.co/65ANqK7jtO
— HDP (@HDPgenelmerkezi) June 2, 2021
"Erdoğan halkı maraba olarak görüyor"
Beştaş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam (1 Haziran) katıldığı TRT yayında "Nankörlüğün boyutu yok" demesine ilişkin "Vatandaşa, esnafa, çalışanlara hakaret etti. Ne dedi? Uygun maliyetli kredilerin toplamının 315 milyar lirayı aştığını, borçların ertelendiğini, yapılandırıldığını söyledi ve ardından da 'nankörler' diye hakaret etti. Yardım diye üç kuruş verdikleri insanların başına kakıyorlar. Bunun özeti halkı maraba, kendisini de köyün ağası olarak görmektir" dedi.
TIKLAYIN - Erdoğan: "128 milyar dolar nerede" diye sorulur mu?
TIKLAYIN - Erdoğan: 128 değil, 165 milyar dolar
Beştaş, Erdoğan'ın "Merkez Bankası'nı harcamaları sorulur mu?" sözlerine yönelik de şöyle konuştu:
"Merkez Bankası'nın rezervleri sizin babanızın malı mı? Biz halk adına soruyoruz. Kimse size 'Maaşınızı nerede harcıyorsunuz' diye sormuyor tabii ki. Bizler herkes gibi 'Halkın parasını ne yaptınız?' diye soruyoruz. Halka ait parayı soruyoruz ve sormaya devam edeceğiz.
"Başka ne demişti? 'Yatırımlara, depremlere harcadık' dedi, bir başka seferinde 'Pandemide kullanıldı' dedi, başka bir açıklamasında 'Halkın cebinde' dedi. Yani 128 kez yalan söylediler ama doğruya bir türlü gelmediler.
"Son olarak, biliyorsunuz dolar fırladı ve 9 TL'ye yaklaştı. Erdoğan TRT 1'de konuşuyordu ya o konuştukça dolar arttı. Şaka gibi. Baştaki bir soruya cevaben sistemi bir 'istikrar sistemi' olarak tanımladı. Tam o sırada TL dolar karşısında 1 lira değer kaybetti. Bu ne demek yahu?
Bir cümleyle 135 milyar borç
"Cumhurbaşkanı konuşuyor, dolar değer kazanıyor, TL değer kaybediyor. Bir cümleyle Türkiye'nin borcu 135 milyar lira artı. Sadece üç saatte bir karanlığa gömüldü Türkiye. Türkiye'de herhangi bir kurumun özerkliğinin de, bağımsızlığının da söz konusu olmadığını bir kez daha gördük.
"Daha önce de sormuştuk, dün akşam için bir kez daha soruyoruz: 1 Haziran sabah 09:00'dan akşam 22:30'a kadar kimler ne kadar dolar aldı? Bunu açıklasınlar. Tabii diğer soruyu ıskalamayalım: 128 milyar dolar Erdoğan'ın hangi telefon görüşmesiyle, kimlere ve nasıl verilmiştir?
"Hiçbir ekonomik göstergenin gerçeği yansıtmadığını bütün kontrollerin, rakamların, verilerin tek bir şahsın elinde olduğu dün gece birinci ağızdan itiraf edilmiştir. Erdoğan - AKP iktidarı sebeptir. İşsizlik, açlık, borçluluk sonuçtur."
(DŞ)