505 işçinin geçici statüyle işe alınmasının ardından, kendilerine işbaşı yapma olanağı tanınmayan 116 işçiye, "Sizleri alamayacağız. Bugüne kadar çalıştığınız sürelerin karşılığı olan tazminatlarınızı gelip alın" denilmişti.
116 işçinin büyük bir bölümü, tazminatlarını almayı reddetti; işe alınan 505 arkadaşları gibi işbaşı yapmak istediklerini bildirdi. İşçiler, mücadelelerini hukuki yollardan sürdüreceklerini de açıklamışlardı.
Sonuçta, haksızlığı mahkemeler dahi onayladı; 116 geçici işçinin yeniden işbaşı yapmaları yönünde karar verdiler.
İşte bu 116 işçi adına, geçtiğimiz günlerde Ankara'ya giden bir temsilciler heyeti, işçilerin sorunlarını yazdıkları bir mektupla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ulaştırmayı da başarmışlardı. Başbakan Erdoğan, işçilerin mektubunu okuduktan sonra, TPAO Bölge Müdürlüğü'nü arayarak durumu sorma gereği duymuştu.
Ancak geçici işçiler adına önceki gün Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası'nda (Petrol-İş) bir basın toplantısı düzenleyen M. Sait Avşar; TPAO'nun gerçek dışı iddialarla Başbakan'a yanlış bilgiler verdiğini öne sürdü.
Avşar'ın açıklamasına göre, TPAO Bölge Müdürlüğü, Erdoğan'a, bu işçilerin tazminatlarını aldıklarını ve TPAO ile hiçbir ilişkilerinin kalmadığını bildirdi.
Ben, tüm bu gelişmelerden sonra 116 geçici işçimizin bu haklı mücadelesini büyük bir övgüyle karşılıyorum. Şimdi, eğri oturup doğru konuşmanın zamanı geldi. 505 geçici işçi yeniden işe alınırken, bu işçilerin devamı olan ve çoğunluğu gençlerden oluşan 116 işçi neden işe alınmadı, bunu anlayabilmiş değilim...
Birkaç işçi, tazminat teklifini kabul etti; tazminatlarını alıp TPAO ile bağlarını tamamen kopardı. Ancak çalışmak isteyen, ailelerinin nafakasını temin etmek için didinen büyük çoğunluk, tazminatı reddedip yeniden işbaşı yapabilmenin mücadelesine girişti.
Ankara'da milletvekilleriyle görüşen bu arkadaşlarımız, milletvekillerinin de desteğiyle konuyu Enerji Bakanı'na kadar götürdüler.
Peki bundan sonraki süreç ne olacak? Bu arkadaşlarımız da diğerleri gibi yeniden işbaşı yapabilecekler mi? Bilemiyorum ama...
505 insanı alan koca bir müessese 116 kişiyi de pekala alabilirdi. TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç'in kararlı tutumu nedeniyle bu işçiler, ne yazık ki, yıllarca çalıştıklarız müessesenin kapısına bırakıldılar.
Yargının verdiği kararı bile hiçe sayanlar, oturdukları koltuklarda zafer kazanmış kumandan edası ile üç beş garibanın ekmeğini keserek tasarruf ettiklerini sanıyorlar...
Ben 116 işçi arkadaşımızın haklı davasına duyarlılık gösteren Başbakan Erdoğan'a ve milletvekillerine teşekkür ediyor, işçi arkadaşlarımızın haklı davalarını onurlarına yaraşır bir şekilde sonuçlandırmalarını diliyorum... (HB/BB)