Bilişim alanında faaliyet gösteren 11 sivil toplum kuruluşu, "Türkiye İnterneti Yasaklama Ayıbından Kurtulmalıdır!" başlıklı ortak bir bildirgeyle, erişim yasaklarıyla ortaya çıkan sorunları gidermek için Ankara ve İstanbul'da iki "uzman" mahkemenin İnternet yasaklarına bakmakla görevlendirilmesini önerdiler.
"Ülkemizin yasakçı bakış açısından vazgeçip, tüm dünyayla birlikte yönetişim ilkeleri ışığında İnternet'teki "zararlı" içerik ve bilişim suçlarıyla mücadele etmelidir. Bu mücadele tek başına kamu otoritesi ve mahkemelerle yapılacak bir mücadele değildir."
"İki uzman mahkeme İnternete baksın"
Sivil toplum örgütlerinin bu sürecin bir parçası olmadan sorunun giderilemeyeceğini savunan kuruluşlar, İnternetin marjinal problemlerine cok fazla enerji harcandığını kaydederek, "İnterneti demokrasimizi geliştirmek, toplumsal kalkınma ve bilgi toplumuna katkı vermesini sağlamak için düşünmeliyiz" dediler.
Kısa vadede "trajedinin" önlenmesi için Ankara ve İstanbul'da iki "uzman" mahkemenin geçici olarak İnternet yasakları için görevlendirilmesini talep eden imzacı örgütler, Adalet Bakanlığı, Barolar Birliği ve Yüksek Hakimler Kurulu'nun sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir yapı kurmalarını istedi.
Youtube.com sitesinin altı aydır yasaklı olduğu, son dönemde de Myspace, Dailymotion, Wordpress, Dawkins ve Blogger sitelerine erişim yasağı konulduğu hatırlatılan açıklamada, son bir yılda 5651 Sayılı Yasa uyarınca "kişilik hakları" veya "fikri ve Sinai haklar" gerekçe gösterilerek bini aşkın sitenin yasaklandığı duyuruldu.
"Savunmasız, uyarısız ve tebliğsiz ceza Anayasaya aykırı"
Uygulamaların Anayasaya aykırı olduğunu duyuran 11 bilişim örgütü, "Yasaklamalar, savunma almadan, tebliğ edilmeden, tedbir olarak alınmasına rağmen bir ceza olarak uygulanıyor. Yasaklar, suçluyu değil, sıradan yurttaşı ve İnternet üzerinden iş yapmak isteyen, görüşlerini paylaşan, Türkiye'yi dünyaya tanıtmak isteyen girişimci, öncü yurttaşlarımıza zarar veriyor. Yasaklar pire için yorgan yakarak adaletsizlik yaratıyor. Yasaklar, Türkiye'nin AB, Demokrasi ve Bilgi Toplumu projeleriyle uyuşmuyor" dediler.
Telekomunikasyon Kurumu'nda, katalog suçları dışındaki yasaklamalarda resen yetkilerini artırmamaya ve mahkeme kararlarını uygulamakla kendisi sınırlı tutmaya çağıran örgütler, 5651 Sayılı Yasaya ilişkin Yönetmeliklerin de gözden geçirilerek, "yasaklı nesnenin kaldırılması" konusuna açıklık getirilmesi gerektiğini bildirdiler.
"Yasa, Siber Suçlar Sözleşmesi'ne uygun olsun"
Açıklamada, uzun vadedeyse 5651 Sayılı Yasanın kaldırılıp, Siber Suçlar Sözleşmesi'ne uygun, Adalet Bakanlığı Komisyonu'nca hazırlanan ve askıya alınan taslakla başlayarak yeni bir düzenlemeye gidilmesi talep edildi; bunun için de sektörle birlikte ortak yapılar (self-regulation/co-regulation) kurulması istendi.
Açıklamaya, İnternet Teknolojileri Derneği (INETD), Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Türkiye Bilişim Sektör Derneği (TÜBİDER), Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), Tüm İnternet Evleri Derneği (TİEV), Türk Kütüphanecileri Derneği (TKD), Universite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (UNAK), Tıp Bilişimi Derneği (TurkMIA), ODTÜ Mezunları Derneği (ODTÜ MD), Yurttaş Girisimi ve Katılımcı Avukat Grubu (KAV) imza attı.