Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK),Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve 10 Ekim-Der, 10 Ekim 2015'te 103 kişinin hayatını kaybettiği IŞİD saldırısının gerçekleştiği Ankara Garı önünün anıt meydan haline dönüştürülmesi için başlattıkları 'Emek, Barış, Demokrasi Anıt Meydanı ve Anma Yeri Uluslararası Fikir ve Tasarım Projesi Yarışması'nın kazanını belli oldu.
TIKAYIN - 10 Ekim Dayanışması: Kim Planladı, Kim Yol Verdi, Kim Görmezden Geldi?
Temasını hayatta kalan ağaçtan alıyor
KESK’e bağlı Tüm Bel Sen'in Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Satı Burunucu Çalı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ‘Zamansız Kabuk/Bitmemiş Hikayeler" adlı projenin yarışmanın kazanını olduğunu belirtti. Burunucu, "Seçilen ağaç gingko. Bir saldırıya uğradığında kök ve tohum atarak hayatta kalmayı başaran tek ağaç. Adı ve seçilen imge ile bitmemiş hikayeyi anlatacak" ifadelerini kullandı"
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, projeyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
"Barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emaneti"
"Bildiğiniz gibi 10 Ekim Katliamı sonrasında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan kararla, Ankara Garı önündeki alana, 'Demokrasi Meydanı' adı verildi. Bu alanın ortasına da üç ayrı yüzünde katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızın fotoğraflarının olduğu geçici bir anıt yerleştirildi.
"Gar Meydanı’nın 10 Ekim sonrası ihtiva ettiği yeni anlam, bu kentsel mekâna ve mekânın unsurlarına farklı bir bakış açısı ve müdahaleyi gerektiriyordu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile yürüttüğümüz görüşmelerde, katliamın yaşandığı meydanda kalıcı bir mekânsal düzenleme yapılması konusunda fikir birliğine vardık. 'Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış' mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bu emanete sahip çıkacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz."
Yargıda 10 Ekim Ankara katliamı Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016'da kabul edildi. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını, İslam Devleti (IŞİD) Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edildi. İddianamede, 33 kişinin öldürüldüğü Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtildi. Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında "birden çok kasten öldürme" suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istendi. Davanın ilk duruşması katliamdan bir yıl sonra; 7 Kasım 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Katliamda yaralanan 397 kişinin de müşteki sıfatıyla dahil olduğu davanın bugüne kadar beş duruşması görüldü. 25 Eylül'de görülen son duruşmada mağdur avukatlarından Zinet Özçelik, ambulansların patlamadan sonraki hareketlerini ve nerede olduklarını gösteren CPS raporlarını incelediklerini; 11 ambulansın hiç hasta almadığını, dokuzunun da yarım saat sonra olay yerine geldiğini söyledi. 19'u tutuklu, 17'si firari 36 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması 22-23 Kasım tarihlerinde görüldü. Davanın son duruşması, 3 Ağustos 2018'de görüldü. Mahkeme, 36 sanık arasındaki tutuklu 19 kişiye 7 buçuk yıl ve 101 kez ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen sürede hapis cezası verdi. |
(EMK)